AYRILIK ŞARKILARI: KALP KIRIKLIĞI HAKKINDA EN İYİ 10 ŞARKI
Güçlü ve sessiz bir tip olsanız bile, bir ayrılığı atlatmanıza yardımcı olmak için sulu ya da başka türlü bir şarkı dinlemenin verdiği etki gibisi yoktur. Peki ama en iyi ayrılık şarkıları hangileri?İlk akla gelenin arabesk şarkıları ya da özlem tekin vb olduğunu düşünebilirsiniz ancak bu liste size ilginç gelebilir ve modunuzu değiştirebilir. İşte klasik ve caz müzik dünyasından derlediğimiz en iyi on şarkı listemiz.
‘When I am Laid’ from Henry Purcell’s Dido and Aeneas
Purcell’in 1688 tarihli Dido ve Aeneas operasından bu arya, Aeneas’ın ihaneti karşısında çılgına dönen Dido’nun kendini bıçaklamaya hazırlandığını gösterir. Peki bu aryayı bu kadar etkili kılan nedir? Belki de özlem dolu melodi, kromatik olarak alçalan zemin bas ya da metindeki damıtılmış umutsuzluk duygusudur.
Tüm yüzeysel sadeliğine rağmen Dido’nun ağıtı müzikal el çabukluklarıyla doludur. Vokal bölümündeki o eğik appoggiaturalar, yaylılardaki süslemeler: hepsi bunu İngiliz opera tarihinin en trajik kalp kırıklığı şarkılarından biri yapmak için bir araya geliyor.
‘Donde lieta usci’ from Giacomo Puccini’s La bohème
Puccini’nin La bohème’inin III. perdesinden bu arya, Rodolfo ile ayrılmaya karar verdikten hemen sonra Mimi tarafından söylenir. Rodolfo ayrılık nedenini sık sık tartışmalarına bağlar. Gerçekte ise Mimi’nin hastalığından, onu kaybetme ihtimalinden ve yoksulluğu ve mütevazı yaşam koşulları nedeniyle ona bakamamaktan dehşete düşmüştür.
‘Buradan mutlu bir şekilde ayrıldı’ olarak tercüme edilen şarkının başlığı, dostane bir ayrılığa işaret ediyor. Ancak bunun altında yatan acı, iç burkan müzikten açıkça anlaşılıyor. Bu, piyasadaki en duygusal ve en iyi ayrılık şarkılarından biri.
‘You Don’t Know what Love Is’ – Dinah Washington
Don Raye ve Gene de Paul tarafından yazılmış olmasına rağmen, 1941 tarihli bu ayrılık şarkısı Dinah Washington tarafından meşhur edilmiştir. Onun parlak ve berrak sesi, aşkın bedeli hakkındaki mesaja dokunaklı bir masumiyet katıyor. O zamandan beri Nina Simone ve Billie Holiday gibi sanatçılar tarafından yorumlanmıştır. Birçokları bu şarkıyı hüzünlü bir şarkı olarak nitelendirir. Benim için ise daha çok yönlü: aşkın iyimserliğine olduğu kadar onu kaybetmenin acısına da bir övgü. Bu haliyle, acıyı umutla dengeleyen en iyi ayrılık şarkılarından biri.
‘Addio del passato’ from Guiseppe Verdi’s La traviata
Klasik ‘çok geç’ anlarından biri: Verdi’nin büyük operası La traviata’nın tiryaki kahramanı Violetta ölmek üzeredir. Sevgilisi Alfredo’nun babasından, ona olan aşkı hakkında neden yalan söylediğini öğrendiğini ve kendisine geleceğini bildiren bir mektup alır. Ama yeterli zaman olmadığını bilmektedir. Bu arya onun Alfredo’ya ve onunla yaşadığı mutluluğa gözyaşları içinde vedasıdır.
‘I’d Rather Go Blind’ – Etta James
‘I’d Rather Go Blind’ şarkısını ilk kez 1967 yılında kaydeden şarkıcı Etta James, otobiyografisi Rage To Survive’da şarkının ana hatlarını arkadaşı Ellington ‘Fugi’ Jordan’ı hapishanede ziyaret ettiği sırada duyduğunu yazdı. Şarkının geri kalanını Jordan’la birlikte yazmasına rağmen, daha sonra vergi nedenlerini öne sürerek söz yazarlığı hakkını o zamanki ortağı Billy Foster’a verdi.
Yine de James, yürek parçalayan sözleri (‘I’d rather be blind, boy /Than to see you walk away’) otobiyografik olarak yorumlanan bu şarkıyla özdeşleşmiştir. Hatta bazıları bu sözleri James’in eroin bağımlılığının bir metaforu olarak okumuştur.
‘These Foolish Things (Remind me of You)’ – Billie Holiday
Anlatıcının kaybettiği sevgilisinin hatırlatıcılarıyla çevrelendiği bu ayrılık şarkısı kısa sürede popüler olmadı. O zamanlar BBC’de Variety’nin başında olan Eric Maschwitz, 1935 yılında, iddiaya göre gençlik yıllarında aşk yaşadığı ünlü gece şarkıcısı Jean Ross’tan esinlenerek şarkının sözlerini yazdı.
Sözleri, müziği yazan besteci Jack Strachey’e telefonda yazdırdı. Sonra….mırıldanmaya başladı.1936’da ünlü Batı Hintli şarkıcı ve piyanist Leslie Hutchinson (daha çok “Hutch” olarak bilinir) şarkıyı Maschwitz’in BBC’deki ofisinde bir piyanonun başında keşfedene kadar kimse ilgi göstermedi. Şarkıyı beğendi ve kaydederek anında bir hit yarattı.O zamandan bu yana, çok sayıda caz müzisyeni şarkıya damgasını vurdu; bunlardan en ünlüsü, sözlerin unutulmaz niteliğini vurgulayan versiyonuyla Billie Holliday’di.
‘Addio, fiorito asil’ from Giacomo Puccini’s Madam Butterfly
Puccini’nin Madam Butterfly’ından bu ayrılık şarkısının, birini mesajla terk etmenin operadaki karşılığı olduğu söylenebilir. Butterfly’ı terk eden ve pazarlık sırasında çocuğunu da alan Pinkerton, şimdi eski sevgilisine veda etmeye gelmiştir. Ama oraya vardığında, bununla yüzleşemeyeceğini fark eder.
Bu yüzden birlikte çok mutlu zamanlar geçirdikleri evlerine veda etmekle yetinir. Müzik, bu konuda oldukça kötü hissettiğini gösteriyor. Ama nedense onun için çok üzülmek zordur.
‘Cry Me a River’ – Julie London
Amerikalı söz yazarı Arthur Hamilton tarafından Ella Fitzgerald için yazılan bu şarkının ilk olarak 1955 yapımı Pete Kelly’s Blues filminin müzikleri arasında yer alması planlanıyordu. Ancak daha sonra şarkı filmden çıkarıldı. Bunun yerine şarkı, boğucu sesiyle Fitzgerald’ınkinden tamamen farklı bir tat veren şarkıcı Julie London tarafından seslendirildi.
BBC Legends’ın bir bölümünde şöyle deniyordu: ‘Bazı şarkıcılar bir kalabalığa hitap ediyormuş gibi şarkı söyler; bazıları ise bir barda bir sürü insanla birlikteymiş gibi. [London ise sanki bir odada, sizinle birlikteymiş gibi şarkı söylüyor ve fark da burada. Kalp kırıklığıyla ilgili bu kederli şarkı için doğru tını buydu. Belki de bu yüzden, yıllar boyunca Michael Bublé başta olmak üzere pek çok şarkıcı tarafından yorumlanmasına rağmen, London’ın versiyonu en ünlüsü olmaya devam ediyor. Ve gerçekten de, en iyi ayrılık şarkıları listesinde yer alması kaçınılmazdır.
‘Ich hab ein gluhend Messer’ from Gustav Mahler’s Lieder eines fahrenden Gesellen
Mahler’in soprano Johanna Richter’e duyduğu mutsuz aşka yanıt olarak 1884-85 yıllarında yazdığı Lieder eines fahrenden Gesellen (Bir Yolcunun Şarkıları), bir sevgiliyi unutmanın sürecini 20 dakikalık coşkulu bir şarkıya sığdırır.
Döngünün bu üçüncü bölümü muhtemelen en içgüdüsel olanıdır. Kaybedilen aşkın acısını metal bir bıçağın insanın kalbini delmesine benzetiyor. Tonal dengesizliklerle dolu sürükleyici müziğiyle, oldukça acı ve ıstırap verici bir eserdir. Klasik müziğin en büyük drama kraliçelerinden biri olarak kabul edilen bir besteciden beklenenden daha azı değildir. En iyi ayrılık şarkısı? İşte burada.
‘Mon Dieu’ – Edith Piaf
Kısa bir süre için de olsa aşka tutunmaya yönelik o evrensel arzuyu dile getiren 1960 tarihli bu şarkı, Edith Piaf’ın repertuarındaki en ünlü şarkılar arasında yer alıyor. Yine de, bestecisi Charles Dumont şarkıyı ilk olarak Piaf’a sunduğunda, şarkıcı bundan etkilenmemişti.
“Müzik çok güzel ama metin tamamen anlamsız. Şarkının adı nedir?” diye sorduğu iddia edilir. Dumont, ‘Toulon-Le Havre-Anvers’ diye yanıtlamış. “Grotesk(gülünç) ” demiş Piaf. “Tamamen saçma ve aptalca. Bunu kim yazdı?’ ‘Michel Vaucaire’. Bunun üzerine Piaf gecenin bir yarısı Vaucaire’i aradı ve ertesi gün kendisine yeni bir metin getirmesini istedi.
Vaucaire bu talebe uymuş ve yeni versiyonunu Charles Dumont’a vermiş, o da Piaf’ın çok hoşuna gidecek şekilde çalıp söylemiştir. “Toulon-Le Havre-Anvers”, ‘Mon Dieu’ olmuştu. Ve en iyi ayrılık şarkısı doğmuştu.